bunun yanında aktarılan başka şeyler, birbiri ile karıştırılan alakasız kavramlar da var elbette. herhangi bir eylemde dükkan camlarını kıran, kaldırım taşlarını söküp fırlatan, otobüs duraklarını boyayan ya da heykelleri, bankları tahrip eden kitleler "anarşik" tipler olarak yerleşmiş dilimize. anarşizmi tam olarak bilmeyen ya da bilse de işine gelmeyen kişiler bu tip vandallıkları anarşizm olarak adlandırıp koskoca bir felsefeyi barbar bir ırka indirger. her türlü otoritenin ve hiyerarşinin karşısında duruş olan, birilerinin diğerlerini yönetmesinin saçmalığını vurgulayan ve siyasilerin, din adamlarının, yöneticilerinin karşısında gönüllü olarak bir arada yaşayan toplumun gül gibi geçinip gidebileceğini savunan bir görüşü; yakıp yıkmakla, insanların can ve mallarına zarar vermek istemekle ve ipe sapa gelmez, cahil kültürsüz barbarlar olmakla suçlamak yapıştırıcıya uhu demekten çok daha farklı ve art niyetli bir davranıştır.

soru şu: anarşizmin ütopya olması, insanların kuralsız ve otoritesiz yaşayamayacak kadar aciz olması anarşizm görüşünü mü kötü yapar basiretsiz insanlığı mı?
sonuç şu: selpaktan yola çıkıp sosyal sonuçlar elde edilebilir
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder