resmi tatil ya da hafta sonu fark etmeksizin ankaralılara hizmet veren biricik firmam, hafta sonuna denk gelen resmi tatili de elbette ki sallamayacaktı.
işçi bayramının ülkemizde yalnızca memurlara tatil olması, özel şirketlerde sömürülen biz kölelere mesai-ek ücret-prim şeklinde dönmemesi ve iş yerinizin bulunduğu çevrede çalışan işçilerin "ne işimiz var solcuların gününde" diyerek üstüne tuz biber olması ömürden ömür yemez mi?
bir insan kendi hakkının savunulmasına bile karşı çıkar sonra da yoksulluk hatta açlık sınırının altında bir hayata mahkum kalırsa kimin elinden ne gelir ki? liberalizmi ve kapitalizmi kapital sahiplerinden fazla savunan emekçilerin yaşadığı, seçimlerde seçme hakkını kömüre satan sağ görüşlü varoşların sözünün geçtiği, solcu -demeye bin şahit- tek partinin ortanın solundan da daha sağa kaydığı ve zaten solun elit kesime küçülüp zenginlerin elinde kaldığı bir sistem ideolojileri alt-üst etmekten başka ne işe yarar ki?
dine tepki olarak doğmuş milliyetçiliğin ve bu görüşü savunan kesimlerin dine sarılmış olmaları da ayrıca bir inceleme konusu zaten. 2010 yılında orta çağı yaşayan, hatta daha orta çağa girememiş bir ülkede feodalitenin baştan kurulup, sonra yıkılıp sonra da demokrasinin doğal süreci ile gelmesi dışında seçenek kalmadı mı ne?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder