Amerikalıların bekarlığa veda eğlencelerinin bir konusu olan pastadan striptizci çıkması ülkemizde kendisini pastadan çıkan dansözler olarak gösterirken bile baştan aşağı saçmalık olarak gördüğüm bu uygulamanın akıllara zarar bir versiyonunu Dolmabahçe Cumhuriyet resepsiyonunda uygulama fikrini bulan, bu fikri onaylayan, bu fikir doğrultusunda harekete geçip balmumundan Atatürk heykeli yapan ve kocaman pastanın içine elinde şapkasını sallama yetisi bulunan balmumu Atatürk'ü yerleştiren kişiler zincirinde hiç mi durup düşünen olmamış "ne yapıyoruz biz yaaa" diye?
Tüm bu rezalet sonrasında pastanın içinden süzülerek çıkarken şapka sallayan Atatürk'ü gören onca insanı 10. yıl marşı eşliğinde zıplarken izleyince tüylerimin diken diken olması yanında, hiç kimsenin "ne bu rezillik" dememesi karşısında yaşadığım sinirin tarifi sözcüklerle yapılamaz.
Terbiyesizlik demenin çok hafif kaldığı bu pasta yapım silsilesi bir benim mi sinirlerimi hoplattı, bir bana mı yanlış geldi, bir beni mi rahatsız etti? Yazık gerçekten...
Ekim 30, 2009
Ekim 22, 2009
tekzip
Daha önce buradan veryansın edip eleştirdiğim kemer belediye başkanına karşı ithamlarımı geri almak boynumun borcudur. Aşk Yağmuru heykelinin ahlakı bozması konusundaki öngörülerinin doğru çıkması yanında bunun adamcağızın kendi hayatında vuku bulmuş olması da heykeli altı üstü bir iki gün gören bir insanda bile bozulmalar olabileceğini kanıtlamış, boynumu bükmüş, söylediklerimden utanmama neden olmuştur. Evlilik dışı ilişkisi olması tamamen bu heykelin, genel olarak sanatın bir suçudur.
bundan böyle belediye başkanlarının ahlak konusunda verdiği kararlardan şüphe etmeyeceğime, hatta kaldırılması gereken heykelleri bir bir ellerimle toplayacağıma söz veririm (yalan söyleyince sadece pinokyo'nun burnu uzar)
ayrıca ankara'nın göbeğindeki Atatürk heykelini gizli gizli altın rengine boyayan görevliyi hepimiz eshefle kınıyor, bu boyama işleminden katiyen haberi olmayan ve bu kişinin görevinden derhal alınması konusunda titizlik gösteren belediye başkanını bu büyük yüzsüzlüğünden dolayı tebrik ediyorum.
gençlik parkını yıkıp yerine alışveriş merkezi yapma girişimleri karşısında günlerce parkın kapısında yatan sivil toplum örgütlerine söz geçirememiş, bizim orada hatıralarımız var diyen halka karşı gelememiş ve gençlik parkını düzenleyip yeniden hizmete açmak zorunda kalmış bu kişi bunun reklamını da "hatıraların parkı yeniden hizmetinizde" diyerek yapacak kadar yüzsüz ve kurnazdır. AB'den aldığı ödül de ...
bundan böyle belediye başkanlarının ahlak konusunda verdiği kararlardan şüphe etmeyeceğime, hatta kaldırılması gereken heykelleri bir bir ellerimle toplayacağıma söz veririm (yalan söyleyince sadece pinokyo'nun burnu uzar)
ayrıca ankara'nın göbeğindeki Atatürk heykelini gizli gizli altın rengine boyayan görevliyi hepimiz eshefle kınıyor, bu boyama işleminden katiyen haberi olmayan ve bu kişinin görevinden derhal alınması konusunda titizlik gösteren belediye başkanını bu büyük yüzsüzlüğünden dolayı tebrik ediyorum.
gençlik parkını yıkıp yerine alışveriş merkezi yapma girişimleri karşısında günlerce parkın kapısında yatan sivil toplum örgütlerine söz geçirememiş, bizim orada hatıralarımız var diyen halka karşı gelememiş ve gençlik parkını düzenleyip yeniden hizmete açmak zorunda kalmış bu kişi bunun reklamını da "hatıraların parkı yeniden hizmetinizde" diyerek yapacak kadar yüzsüz ve kurnazdır. AB'den aldığı ödül de ...
Ekim 13, 2009
tembel teneke
bizim ailenin evrim sürecinde araya bir koala karışmış olduğuna dair şüphelerim gittikçe artıyor. Günde 18 saat uyuyabilme kapasitemin yanında, avustralya'nın ılık ve nemli ormanlarında bir okaliptüse sarılarak durmanın sıkıcı olmak yerine dinlendirici olabileceğinin aklımdan geçmesi ve daha kış gelmeden bu kadar üşüyor olmamın, atalarım arasında bir kutup ayısı olmadığını kanıtlaması bu ihtimali güçlendirmekte bence. bazen dedelerime sinirleniyorum açıkçası ne gerek vardı evril evril insan ol sonra okul, iş, temizlik bir sürü dert. bi kere en başta denizden çıkmak hata zaten, şimdi milyarlar harcıyoruz 10 gün tatil yapalım da denize girebilelim diye. yılda 10 gün deniz görünce de saatlerce suda kalıp tüm derimizin buruş buruş olmasına neden oluyoruz, oysa sudan çıkmasaydık pullu pullu böyle rengarenk olurduk. mor pullarım olduğunu düşünsene bi, pırıl pırıl...
şimdi tembelliğimden yola çıkarak vardığım sonuç şu oluyor: "evrim" hatalı bir seçimdir, hele de evrilip insana varmak çok kötü bir sondur. fino köpeği olsam zengin evlerde prensesler gibi bakılır, bi o tarafa bi bu tarafa devrilip yatardım, çok yanlış bir seçim, çok...
şimdi tembelliğimden yola çıkarak vardığım sonuç şu oluyor: "evrim" hatalı bir seçimdir, hele de evrilip insana varmak çok kötü bir sondur. fino köpeği olsam zengin evlerde prensesler gibi bakılır, bi o tarafa bi bu tarafa devrilip yatardım, çok yanlış bir seçim, çok...
Ekim 06, 2009
mercedes görünümlü şahin
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)