Aralık 21, 2009

those were the days -1-

arkadaşlarla tv izleme aktivitelerinden birinde küçük çocukların şarkı söylediği bir program izledik geçen gün. konuklar arasında suat suna vardı, ilk çıktığı zamanlarda olduğu kadar sakin ve hüzünlü yüz ifadesi ile yeni albümünün reklam gezisine çıkmış. onu görünce aklımıza, 90'ların başındaki pop furyasında patlayan şarkıcıların çıkış şarkılarını -internet yardımı olmadan- hatırlama şenliklerimiz geldi. biz bilgisayar öncesinde çocukluğumuzu yaşadığımız için tuhaf şeylerden zevk alan bir nesil olarak görülüyoruz yeni yetmeler tarafından.
örneğin kudra insanı ile en büyük eğlencemiz ansiklopedi okumak. akşam oturup ertesi sabahki finale çalışmamız gerekirken, elimize ansiklopedi alıp rastgele bir sayfa açıp ordan bir başlığı okurduk sırayla ve çok eğlenirdik. şimdi her meydan larousse gördüğümüzde endorfin salgılamamız da pavlov'un deneyinde zil sesine salya akıtan köpek gibi şartlanmış olmamızdan kaynaklanıyor. o lacivert cildi, o birinci hamur beyaz kağıdı, o siyah mürekkep kokusu...
işte çıkış şarkılarını hatırlama şenlikleri de böyle bir eğlence. şarkıları hatırlayıp bağıra çağıra söylediği zaman da insan beyninin ne kadar devasa bir depo olduğunu fark ediyor insan. sözlerini bildiğini bile bilmediğin bir şarkıyı ezbere söylemek tuhaf bir duygu.
en kolay hatırlanan tarkan, kenan doğulu, sertab erener gibi hala aktif olarak şarkıcılık hayatına devam edenler oluyor bu arada. ama o suat suna o kadar zorladı ki, gözlerimizden yaşlar akmaya başladı hafızayı zorladıkça. adamın tüm klibi gözümüzün önünden film şeridi gibi geçti ama sessiz film olarak geçtiği için en sonunda, aşırı meraktan, internete bakmaya karar verdik. tam ben google'a danışacakken arkadaşın ağzından şu sözler döküldü:
"gel dedim benimle gelmedin,
bana aşkını ver dedim, çok şey mi istedim.
gel dedim benimle gelmedin
ansızın çektin gittin"
o gece huzurlu uyuduk...

not: kıl oldum abi, yaparım bilirsin, sakin ol, benimle oynama, hey corç, hadi yine iyisin, yeter ki onursuz olmasın aşk, seni aldattım, abone ve daha niceleri...

Hiç yorum yok: