Şubat 02, 2009

kısa kısa

beşiktaş vs. antalya spor: beşiktaş sürekli antalya ile oynuyo.. bi onlar antalya'da bi diğeri istanbul'da. evcilik oynar gibi. galiba nev-î şahsına münhâsır tüp başkan baktı bi onu yenebiliyoruz, dedi ki biz ikimiz oynayalım, boş ver diğerlerini. tello'yla röportaj yapıyolar, adam diyo ki "bu sefer daha sert bir antalya'yla karşılaştık" bakalım haftaya nasıl olcak :)
hayır bi de bu arada canım şifo'ma yazık oluyo. adam teknik direktör olduğundan beri beşiktaşla maç yapıyolar.
federer vs. nadal: sen ki pete sampras gibi bir efsanenin üstüne daha bi efsane ol, dünya 1 numarası olarak geçirdiğin sürede bir nesil büyümüş olsun, kırmadığın rekor neredeyse kalmasın, kalk avustralya açıkta -sert zemin yahu- sakat ve yorgun bir nadal'a hem de 4 saat 50 dakika oynayıp yenil.. olacak iş mi?
erdoğan vs. peres: konusu ekonomi olan bir forumda (dam üstünde saksağan), moderatöre kızdığı için forumu terkeden (pire için yorgan yakmak), terk etmeden önce de israil'e güya tüm dünyanın kalbinden geçenleri söylemiş olan (ağız torba değil ki büzesin), diplomasiden ve ülke yönetmekten bi haber bir başbakan (sana başbakan olamazsın demedim ...) diyor ki: "sesinin yüksek çıkması suçluluk psikolojisindendir". deniz feneri, gemicik, akıtan yumurta, laiklik, askerlikten muafiyet söz konusu olduğu zaman basbas bağıran bu kişi ülkesindeki insanlara alttan alta bi mesaj veriyo ama anlayana tabi (kızım sana söylüyorum, gelinim sen anla)

Hiç yorum yok: